1870 yılında Devrek`te doğdu.
Ana adı Dudu ,baba adı ise Mehmet Devrek’te bulunan medresede eğitim gördü.
Abdullah Sabri Efendi, Devrek müftüsü olarak görev yaparken Fransızlar Zonguldak`ı işgal etmişti. Mustafa Kemal Paşa Samsun’a çıkmış ve kurtuluş mücadelesi başlatmıştı. Bu durum Zonguldak`ta ikilem yaratmıştı. Anadolu‘dan gelecek haberleri takip edenler ile İstanbul Saray`a bağlılığını devam edenler arasında.
Fransızlar .Osmanlı Sarayı ile anlaşma gereği Zonguldak`ta ki maden ocaklarını “koruma amaçlı burada oldukları” propagandasını yapmasına ramen; giderek burada yönetime el koymaya başlamışlardı. Cami bile yaptırmak için onlardan izin alınmaya başlanmıştı.
Bu durum (bazı) Zonguldaklıları rahatsız etti.
Aslında Fransızların amacı bana göre; Yunan Askerlerinin ,Ankara`dan önce Zonguldak`a kadar geleceğini ve maden ocaklarını ele geçireceğini, bu nedenle kendi çıkarları doğrultusunda buranın kontrolünü ele almak maksadıyla buradaydılar. Rusya`nın da her an Zonguldak`a asker çıkarma ihtimali olabilirdi. Yani İstanbul'da yapılan anlaşma ile tavşana kaç, tazıya tut taktiği ile aslında esir olan Vahdettin'e her şeyi kabul ettiriyorlardı.
Yunanlar, hem kendi kömür ihtiyacı , hem de Anadolu’ya kömür sevkiyatını durdurmak için ,ilk ulaşmak istediği yerlerden biri Zonguldak`tı.
Ayrıca Zonguldak onların eski antik kentlerinden biriydi. Kömür, o tarihte savaş koşullarında en çok aranan madenlerden biriydi. Kurtuluş Savaşı boyunca Zonguldak`tan Kastamonu`ya ,oradan da “Kurtuluş Yolu“ dedikleri ,İnebolu-Ankara arasında kağnılarla kömür taşınmıştı.
Anadolu`nun her yerinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ;yani Kuva-i Milliye hareketi başlamıştı. İşte bu esnada, Devrek Müftüsü tavrını belli etti. Mustafa Kemal`in yolundan kurtuluş mücadelesi Zonguldak`ta hemen başlatılmalıydı. Milli Mücadele'nin başlamasıyla, milli harekatın yanında yer aldı. Devrek Kaymakamı Şükrü Bey'in başlangıçtaki menfi tutumuna rağmen Milli Mücadele'nin hedef ve amaçları konusunda halkı aydınlattı. Camilerdeki konuşmalarının yanı sıra, Devrek Millet Bahçesi`nde de mitingler düzenledi.
Devrek Ulu Cami önündeki Hükumet Konağının yanı başındaki kavak ağacının başında, kılıç kuşanmış ve elinde sancak-ı şerif tutar halde bir masaya çıkar, konuşmaları ile halkı Milli Mücadele'ye, Mustafa Kemal'in yanında yer almaya çağırırdı. Abdullah Sabri Efendi, Devrek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti`nin kuruluş ve faaliyetlerinde de görev alarak, Ankara Fetvasını da Devrek Müftüsü olarak tasdik etti.
Halkın baskısıyla kaymakam da İstanbul ile ilişkisini kesti.
Abdullah Sabri Efendi`nin Devrek halkına seslenişi :“Muhterem Cemaat; Türk Yurdumuzda bugünden itibaren kurtuluş Savaşı başlamıştır. Şimdi ise alacağınız karar ve çekeceğiniz telgrafla kadınımız, kızımız, topumuz, tüfeğimiz ile Mustafa Kemal`in yanında yer almalıyız. İşte vatan elden gidiyor. Hep beraber kurtaracağız”
Fransızlar; Zonguldak`ta ,Ereğli`de ,Çaycuma ve Devrek`te örgütlenen Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Kuva-i Milliye Hareketine katılanları görünce ve Anadolu’da ki mücadelenin Türkler lehine geliştiğini gördükten sonra sesiz sedasız 21 haziran 1921`de Zonguldak`tan ayrılmışlardır.
Soyadı Kanunu ile Abdullah Aytaç ismini aldı.1920 ile 1921 arasında daha henüz Zonguldak il olmadan TBMM birinci dönem Bolu Milletvekili olarak yerini aldı.
80 yaşına kadar yaşayan Abdullah Sabri Efendi (Abdullah Aytaç) 8 ocak 1950 yılında hayatını kaybetti.
Evli ve 7 çocuğu bulunmaktaydı.
Yeşil Kurdele
Abdullah Sabri Efendi`nin fotoğrafında da görüldüğü gibi madalyası göğsünde asılıdır. İstiklal Savaşı`nda cephede savaşmış milletvekillerine verilen Kırmızı-Yeşil kurdeleye alanların listesinde adı geçmemektedir. Göğsünde asılı madalyanın ,cephe gerisinde olup savaşa katkı sağlayanlara verilen Yeşil Kurdeleli madalya olduğunu tahmin ediyorum.
Hayati YILMAZ
Zonguldak Tarih