1 dakika okundu
10 Feb
10Feb



"Tefecilik ile banka arasındaki fark; birinin yasal ,birinin ise illegal olmasından ibaret." derler. Tefeciler herhangi bir kanuna tabi olmadıklarından, paralarını toplamak için yasalara baş vurmazlar. Bu nedenle ,kaba kuvvetle toplamaya çalışırlar.

Zonguldak'taki para hakaretleri kömürün bulunmasından sonra , özellikle Kırım Savaşı sonrası Osmanlının mali sıkıntıya düşmesi ve yabancı sermayeye yol vermesi ile başlar. İngiliz sermayeli Osmanlı Bankası bu zamanda kurulur. Zonguldak'a gelen ilk sermaye de İngilizlere aittir.
Osmanlı Döneminde, Gayrimüslimlerin askere alınmamaları ve savaşa katılmamaları, onları ticarete yöneltmiş; Türk milleti, Osmanlı kanunlarına göre savaş ve savaş dışında köylerde tarım ile uğraşan, karın tokluğuna yaşayan bir halk olmuş, Gayrimüslimler de ticaret ile uğraşmışlardı. Dünya sanayiye döndükçe, Osmanlının ekonomik sıkıntılar yaşaması ,hazırda sermayesi olan yabancı uyruklu tüccarların işine gelmişti. Bölgeye gelen tüccarlar, maden ocak sahipleri veya onların sermayedarları olmuştu. İlk dönemler Zonguldak madenleri yabancıların özel ocakları işletmeciliğine dönüştü. "Kumpanya" adı altında kurulan şirketler ,aynı zamanda parayı da Zonguldak'ta döndürmeye başlamışlardı.
Aslında Osmanlı’da ilk sermayedar banka" Memleket Sandıkları" adı altında 1863 yılında kurulmuştu .1888 yılında da bu sandıklar, Ziraat Bankasına dönüştü.

Osmanlının son dönemlerinde Türkçülük akımı ile birlikte ticari anlamda da yabancılarla rekabet etme girişimleri oldu. Bazı ocakları Türklerde işletmeye başladı. Kurtuluş Savaşı yıllarında da Türkler sermaye atakları yapmaya başladılar.
1924 yılında , Atatürk’ün öncülüğünde Cumhuriyetin ilk Özel bankası olan İş Bankası kuruldu.
Daha sonra Sümerbank’a (1933) dönüşecek, Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu.. Emlak ve Eytam Bankası 22 Mayıs 1926’da ,Merkez Bankası ise 11 Haziran 1930 tarihinde kurulmuştu.
Kağıt para basma yetkisi Osmanlı döneminden beri , yabancı sermayenin elinde bulundurduğu Osmanlı Bankası’ndan alınmış Merkez Bankasına devredilmiştir.
Atatürk bir yerel banka olan Akhisar Tütüncüler Bankası’nın kuruluş çalışmaları sırasında, bankanın kurucusuna “Anadolu’nun kalkınması, iktisadi bakımdan güçlenmesi için yerel bankalar kurulması gerektiği görüşündeyim. Anadolu müteşebbisleri böyle bankalar sayesinde ortaya çıkacak.” demiştir.
Bu yıllarda, İstanbul ve Ankara dışında 24 yerel banka kurulmuştur.

1930'lu yılların başları ülkemizde tek şubeli banka kuruluşlarının sonu olmuştur.1930 yılından sonra Türkiye’de bugün halen faal olan güçlü sermayeli bankaların kuruluş başlangıcı yıllarıdır . Buna ramen 1930-1946 döneminde 5 yeni yerel banka kurulmuştur. Bunlardan biri de , 1933 yılında kurulan Zonguldak Yardım Bankasıdır.
Gazipaşa Caddesinde 9 Şubat 1933 tarihinde, dönemin Zonguldak Valisi Halit Aksoy tarafından açılışı yapılan bankanın kuruluşu , Şefik Kamil Bey’in Zonguldak’taki ticari hayatı ile ilgili bir gelişmedir.
1899’da Ereğli’de dünyaya gelen Şefik Kamil, II:Mahmut Döneminde ayaklanan yeniçerilerin ağası olan ve Ereğli’ye kaçan bir aileden geliyordu. Dedesi de Hüseyin Kamil Efendi bir kadı idi. . Babası da , dedesi de Ereğli’de kadı görevini yürütmüştü.

Şefik Kamil lise öğrenimini tamamladıktan sonra iş yaşamına amcasının Kandilli’deki maden ocaklarında mal müdürü olarak başladı. Bir süre fırıncılık yaptıktan sonra maden direği satışı, inşa edilmekte olan demiryolları için travers temini ve inşaat alanlarında çalıştı. Eşi Hilmiye Hanım ile birlikte maden direği, orman taahhütleri, devlet ve müesseselerine ait her türlü taahhütlere girişmek ve her türlü ticari ürün alıp satmak üzere bir şirket kurdu. Fransız şirketlerinden Teminat mektubu almakla ilgili sorunlar yaşayınca , o devirde Anadolu'da kurulmuş çok sayıdaki özel ve yerel bankalar gibi bir bankayı Zonguldak'ta kurmaya karar verdi.

1933 yılında "bir ikraz bankası kurdu. İkraz “borç para verme usulüne” verilen addı. Bir şekilde yasal tefecilikti. Adına da Yardım Bankası" verdi. Arkeoloji merakı nedeni ile Soyadı Kanunu çıktığında , Efes soyadını aldı.1837 yılında bankasının ismini de "Efes Bank" olarak değiştirdi.
Türkiye’de bankacılığın gelişmesi ve maden ocaklarının devletleşmesi ile Zonguldak madenlerini alan Eti Bank gibi bankalar Zonguldak’ta tefeciliği de bitirmişti.
Kamil Efes ,bankasını yasal olarak kağıt üzerinde 1972 yılına kadar açık bıraktı. Fakat o sene bankayı kapatarak ticareti bıraktı. 1988 yılında yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle Zonguldak Ereğli'de vefat etti.
Bir iddiaya göre bankayı 1979 yılında "Banker Kastelli " adı ile bilinen Cevher Özden almak istemiş fakat fiyatı çok bulunca vazgeçmiştir.
1980 yıllarından itibaren Devletin maden ocaklarından elini çekmeye başlaması ile beraberinde Zonguldak’ta tefecilik yeniden hortladı. Bugün bir çok olayda, ölümlü hesaplaşmaları duyuyoruz. Kaçak ocaklarla birlikte ,yasa dışı para akışının döndüğünü görüyoruz.

Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih.  


Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.
BU SİTE İLE KURULMUŞTUR