1 dakika okundu
08 Nov
BİR İNSANIN ZONGULDAKLI OLDUĞUNU NASIL ANLARINIZ ?



Adını duyanlar dünyanın en zengin şehri zanneder
Namı-diğer “Elmas” derler.
Ülkenin diğer şehirleri gibi yol geçen hanı değildir.
Bu şehre gelen ya Zonguldaklıdır ya da Zonguldaklının misafiri.
Çünkü, şehre giriş çıkış sadece Zonguldak içindir.
Suyundan mıdır ,toprağından mıdır bilinmez ! Zonguldak`a gelenler dönmez.
Mesela Zonguldak`ta Trabzonlular da yaşar,
onların için adı Trabzonguldak`dır.
Siz bizi ellerimizdeki ceviz kınasından bilirsiniz.
Biz cevize ”ceğüz” deriz,
değer verdiğimiz insanlara kıymatlım,
çok seviyorsak “tatlı ballı kıymatlum”.
Çorabını koynunda saklayan,arayıp arayıp bulamayan ninelerimiz vardır bizim.
Geçen seneye “Bıldır”,
su kanalına “aklan” deriz.
Kurbağası olmayan deremiz yoktur,
denize kaçan da çoktur.
Güneşi çok severiz ama güneşte oturmayız.
Dünya‘nın ilk kablosuz iletişim ağını biz kurduk.
Karşı ki tepeden bu tepeye yanımızda gibi konuşuruz.
İstanbul'un en küçük şehri bile çok caddelidir, bizimki tek.
Zonguldak`ın büyüklüğünü sadece Zonguldaklı görür, geze geze bitiremez.
Mesela bize kıvırcık derler,
Neden dediklerini bilmeyiz biz.
Git Zonguldaklıya sor,
Zonguldak‘ın en meşhur yeri hangisi diye,
Fener der.
Hiç gitiy mü ? Diye sor,
çık ! der.
Efenim ?
“çık deyom çık” der.
10 kerede sorsan”çık deyom’ der.
Mesela bizde madenci evde uyumaz.
Ya trende ya minibüste,
Çünkü adam eve kadar 3 saat yol gider,
Eee !
Gelişte 3 saat!
Adamın ömrü yolda geçer.
Hamsiyi torbayla alır ama köfte ekmek yeriz.
Biz de delikanlılık köçek karşısında oynamaktır.
Havaya silah atmayı erkeklik sayarız.
Gelini atla alırız, kaynanayı arabayla.
Oturdu mu beş sandalyeye birden otururuz.
Nasıl konuşuyorsak öyle yazarız.
“Burlara sigara gücüğü atmay”
“Burlara park etmek yasaktur” diye uyarı asarız.
Babaanneye kocana , dedeye kocabuba deriz.
Eriğe,erük.
Hıyar ile salatalığı karıştırırız.
Ama adamın hasından da anlarız.
Köpek beslemeyi severiz ama bi kap yemek koyduğumuz görülmemiştir.
Etrafınızda «getir ile götürü» karıştıran biri varsa; bilin ki o Zonguldaklı.
Yüzmeyi çok severiz ama bazen bir yaz denize gitmeyiz.
Treni çok severiz ama bir yere gitmek için tercih etmeyiz.
Genellikle evler 4 katlıdır.
En üste ana,baba, ortada büyük oğlan, en alt katı da damada veririz.
Çünkü bir Zonguldaklı kızı, dönüp dolaşıp yine babasının evine yerleşir.
Diğerleri gurbettedir.
Zonguldak'tan çok dışarıda yaşarız.
Memlekette sarmaş dolaş, gurbette babamızı tanımayız.
Kayserililer derneğine üye olan vardır, Zonguldaklılar derneğine uğramayız.
Zonguldak`ta yaşarken gitmek, gittiği zaman dönmek isteriz.
Kestane ağaçtan ayağımıza düşse, gider pazardan alırız.
Birisi birisine “ ağnın” diyorsa bil ki amcasıdır.
Mesela dolmuştan ineceğimiz zaman ”indir!” demeyiz. Genelde düzde, merdivende, yol ayrımında, yokuşta deriz.
Deniz her zaman bizim için giderken sağda, dönerken soldadır. Ama bi kere dönüp bakmayız.
Dışarıdan gelirken bir an önce görmek istediğimiz de denizdir.
O yüzden Akçakoca'ya geldiğimizde, Zonguldak`a gelmiş sayarız.
Simidimiz gevrektir,
saçımız seyrek,
kemerimiz gevşek.
Kemerimiz gevşektir derken yanlış anlaşılmasın! Gerçekten gevşek takarız.
Günde en az 50 merdiven çıkarız.
Havasından mı bilinmez, romatizmadan yakınırız.
Şu kelimelerden en az 5 tane bilen Zonguldak`ta yaşamıştır.
Radar, Asma, Balkaya ,Kaptaş, Çatı. İkinci makas. Domuzdamcı, EKİ, Sapça, Apça, Fener, Anıt, Yayla, Yağcılar, Ekonoma, Sigorta, Liman Arkası, Emralın Önünde,
Karadeniz Bölgesi‘nde olup, Karadenizli olmayan tek memleketiz.
Dışarıda herkes Zonguldaklı ama içeride herkes başkadır.
Devrekli, Bartınlı, Tefenni, Çaycumalı , Abaza, Azdavaylı deriz birbirimize.
Şu kelimelerden en az 5 tanesini anlayan Zonguldaklıdır.
Söyleseya, geleveycen, nedeyon, gıyguşuk , uşacuğum, götüvecem, demeyala, O neydi gı, neoliya saa, yemintosun, hinci, beynemek, buva, çövdürmek, iscaçuk, zemetmek, beridur, ötede...
Zonguldaklının zaman dilimi “şinçük” ya da “bisetten” ,ölçü birimi “eççük”tür.
Şiirden anlamayız ama Orhan Veli‘nin bu şiirini bilmeyeni Zonguldaklı saymayız.
Siyah Akar Zonguldak’ın deresi siyah.
Yüz karası değil, kömür karası;
Böyle kazanılır ekmek parası”
Anladıyız mı şincü ?
-Anamayala galan

Hayati YILMAZ

Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.
BU SİTE İLE KURULMUŞTUR