"Einkorn" kelimesini Almanya'da çok duydum. Esmer ekmek anlamına geliyordu. Oldukça sağlıklı olduğu için Almanların en çok kullandığı ekmek türündendir. Şeker hastalığı olanlar tarafından daha çok tercih ediliyor. Fakat Einkorn'un Türkçe karşılığının Siyez buğdayı olduğunu yeni öğrendim. Einkornmehl (Siyez ekmek unu)Bunu da nasıl öğrendim ! Batı Karadeniz'in buğday tohumu siyez buğdayını araştırırken kaynaklarda karşıma çıktı. Siyez buğdayı bizim Batı Karadeniz'in buğdayıdır. Kastamonu, Bartın, Karabük, Zonguldak'ın tarlalarında önceden ekilen tahılmış. Bugün Kastamonu'nun bazı yerlerinde halen üretilse de , Zonguldak'ta artık ekilmiyor. Siyez buğdayının bu topraklarda 12.500 yıllık bir geçmişi var. Bu Göbeklitepe tarihinden bile önce. Bu buğdayın Kastamonu'nun tohumu olarak bilinmesinin nedeni, bundan 100 yıl önceye kadar bölgenin tamamı Kastamonu Eyaleti olduğu içindir. Lakin bu buğdayın Batı Karadeniz'de yetiştirilmesinin sebebi bir şehre göre değil, bölgenin coğrafi koşullarına göre olması gerçeği var. Siyez buğdayı dağ, bayır, tepeliklerdeki tarlalarda dahi kolayca yetiştirilebildiği için bölgede yüzyıllarca yetiştirilmiştir. Buğdayların atası olarak bilinen bu tohum hakkında yazılan tanım şöyle;
"Tek başakçıklı olması ve sıkı kavuz yapısı itibarı ile hastalık ve zararlılara dayanıklı, kurak şartlarda ve fakir topraklarda rekabet gücü yüksek bir tür olarak bilinen Siyez Buğdayı'nın, yapılan çalışmalarda yüksek yağ içeriğine ve ekmeklik buğdaya göre daha fazla sarı lutein oranına sahip olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca tam tahıl tüketimiyle ilişkili sağlık yararları ve düşük glisemik indekse sahip olmasının yanında, fonksiyonel gıda olarak da protein, fenolikler, tokoferoller ve karotenoidler açısından diğer buğday türlerine göre daha zengin bir yapıda olduğu tespit edilmiştir."
Ata tohumumuz olan Siyez Buğdayı‘nın yapısı daha çok ürün alabilmek için İkinci Dünya Savaşı sırasında Dünya'da ve Türkiye’de GDO'su ile oynandığı söylenmektedir. Daha kısa ve kalın sap elde edilmesi için buğdayın yapısı ile oynanmış.
Bölgemizde tarım bitmeden önce Siyez Buğdayı’nın tercih edilmesinin sebeplerinden biri de, bu buğdaydan bulgur yapımının kolaylığı olmuş. Bölgemizin en baş yemeklerinden biri bulgur pilavıdır.
Özellikle 1970'lerden bu yana ," yavaş yavaş "hem tarım hem toprağımız bitti. Maalesef topraklar sülale mirasında bölünür olduğundan küçüldükçe küçüldü. Bölünmeyen toprakların mirasçıları arasında da problemler oluşmaya başladı. Ülkemizde 1929 yılında Atatürk'ün bizzat talimatlı ile hazırlanan Toprak Reformu Dünya Ekonomik Krizi yüzünden tam olarak uygulanamadı. Bugün Toprak Reformu hayata geçirilmeli ve devlet bu toprakları bölünmemesi ve bir ailede kalması için ara bulucu olmalıdır. Tarım yapmak isteyenlere bu topraklar karşılıklı anlaşmalarla verilmeli ,çiftçilik yapacak olanlara vergilendirmede ayrı bir statü uygulanmalı ve en önemlisi ; yüzyıllardan beri bölgede yetiştirilen ürünlerin tohumları özenle korunup, bu tohumlardan elde edilecek üründen marka değeri oluşturacak gıda sektörü oluşturulmalıdır. Bölgenin en önemli verimli toprakları olan Filyos Vadisi, ağır sanayi istilasına kurban edilmemelidir. Siyez buğdayından yapılan un, neden Avrupa'da yaşayan ve genelde fırıncılık ile uğraşan Zonguldaklılara gitmesin ?
Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih