Yolu Zonguldak'tan geçen Prenses Süreyya'nın aslında çok hazin bir öyküsü vardır. Bu Hüzünlü prensesi biz ,Son İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi'nin eşi olarak biliyoruz. Tam adı Soraya İsfendiyari- Bahtiyari, 1956 yılında Türkiye Ziyareti sırasında ona Türk halkı Prenses Süreyya demiştir. O tarihten sonra bir çok bebeğe Süreyya ismi konmuştur.
Babası Almanya'da, İran Büyükelçisi olarak çalışırken, Rusya‘da doğmuş, Alman asıllı Eva Karl ile evlenmiş ve 1932 yılında Soraya adını verdikleri bir kız çocuğu olmuştu. Yarı Persli yarı Alman olan Soraya, eğitimini Almanya ,İngiltere ve İsviçre'de almış, yaz tatillerinde ise İran’ın İsfahan şehrinde geçirmiş ,çok kültürlü bir ailede yetişmiş genç bir kızdır.
Prenses Süreyya 18 yaşına geldiğinde bir davet sırasında İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin ablası Şems Pehlevi ile tanışır. Şems Pehlevi o sıralarda ailesinin talimatı ile aslında kardeşi Muhammed Rıza için bir prenses adayı arayışı içindedir.
Muhammed Rıza Pehlevi 1941 yılında babasının yerine 22 yaşında tahta geçmişti. Muhammed Rıza Pehlevi ilk evliliğini 1939' yılında Mısır Kralı I. Fuad'ın kızı Fevziye ile yapmıştı. Bir kız çocuğu olması üzerine tahtın varisi olarak Erkek çocuk doğurmadığı gerekçesi ile 1945 yılında evlilikleri bozuldu ve Fevziye Mısır’a babasının yanına döndü. Başlarda boşanmayı İran tarafı kabul etmese de 1948 yılında bunu kabul etmek zorunda kaldılar ve Fevziye Mısırlı diplomat Albay İsmail Şirin ile evlendi .Mısırlı Prenses Fevziye aslında Konyalı Türk asıllı olan Osmanlı zamanında II: Selim döneminde İsyan eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın torunu idi.
Muhammed Rıza Pehlevi Fevziye’den ayrılmasından 7 sene sonra Ablası Şems’in beğendiği Süreyya ile tanıştı. Süreyya’nın annesi kızına ‘’ Bu adam ile evlenmeyi istiyor musun diye sorduğunda cevabı. Oldukça yakışıklı sportmen bir adam , neden olmasın’’ demişti. Taşıyacağı sorumluluk ve bundan sonraki hayatını büyük ölçüde değişeceği, aklının ucuna bile gelmemişti. Tanışmasından sadece bir gün sonra nişanlanma kararı aldılar. Bu arada Süreyya birkaç hafta tifo hastalığı ile mücadele etti. Muhammed Rıza Pehlevi , onu her gün ziyaret ettiğinde , yastığın altına mücevherler bırakıyordu. Hastalık geçtikten sonra düğün hazırlıklarına başladılar. Ve 12 Şubat 1951 yılında görkemli bir şekilde evlenirler.
Prenses Süreyya ve İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi birbirlerini gerçekten seviyorlardı. Ancak bu evliliğin asıl amacı belliydi, şaha bir erkek çocuk vermek. Aradan 4 sene geçmesine ramen çocukları olmayınca ve tahtın diğer varisi olarak görülen şahın kardeşi Ali Rıza Pehlevi 1954 yılında bindiği uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybedince, hanedan için artık bir erkek çocuk kaçınılmaz oldu.
Prenses Süreyya ile İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Adnan Menderes tarafından ülkeye davet edildi.
Ankara’dan sonra çiftin bir diğer durağı Zonguldak’tı. 19 Mayıs 1956 yılında akşam Ankara’dan Özel hazırlanmış trene binen Çift, Celal Bayar ve ekibi ile 20 Mayıs’ta Karabük’e ulaştılar.
Karabük istasyonundan büyük bir sevgi ile uğurlanan Çift,Yol boyunca Zonguldak sahillerine hayran kalmışlardı. Tren bu sefer Çatalağzı Işıkveren’de durdu. 1948 yılında kurulan santral İran için Şah’ın daha sonra ilan edeceği İran Beyaz Devrimi için fikir oluşturacaktı. O günleri yaşayanların anlatımı ile Bembeyaz kıyafeti ile trenden inen Prenses Süreyya Çatalağzı’nda hayranlıkla karşılandı. Şah Pehlevi ile santrali gezdiler. Daha sonra bir süre dinlenmek için CATES Lojmanlarında Londra Mahallesi olarak bilinen sokakta yer alan misafirhanede yemek yediler . Yemekten sonra kendilerine ayrılan odada Prenses Süreyya bir süre istirahat etti. Prensesin bu odası, bugün halen muhafaza ediliyor.
Prenses Süreyya ve Şah Pehlevi Zonguldak’a gitmek üzere Çatalağzı Işıkveren istasyonundan ayrıldı. Saat 16’30’da Zonguldak istasyonunda askeri tören ile karşılandı. İran ve Türk Milli Marşı çalındıktan sonra Askeri heyeti selamlayarak Şehir içine geçtiler. Böylece yüzyıllar önce MÖ 300 yıllarında Zonguldak’ta yaşayan Pers Kraliçesi Amastris’ten sonra ikinci defa bir Pers Kraliçesi .Zonguldak’a ayak basmış oldu. Prenses Süreyya'yı gezi boyunca Zonguldaklı bürokratların hanımları eşlik etmiştir.
Süreyya'nın New York'taki ilk doktoru son iki yılda yaşadığı stresten dolayı hamile kalmasını zorlaştırdığı söylemişti., ancak daha sonraki doktoru onun umutlarını yıkmıştı. .Ona göre, İran Kraliçesi kısırdı ve asla bir varis doğuramazdı . Bu neden ile bir iddiaya göre Zonguldak’lı bayanlar onu Zonguldak ziyaretinde Kokaksu'da bulunan kaplıcalara götürdüğü söylenir. Ama ziyaret saatleri dikkate alındığında zaman açısından bunun mümkün olmadığı görülüyor.
Prenses Süreyya ve Şah Muhammed Rıza Pehlevi beraberindeki heyet ile İstanbul ve İzmir ziyaretinden sonra ülkeden ayrıldılar.
Artık çocuğu olmayacağı anlaşılınca evlilikleri de çatırdamaya başlar, annesi ile bir başka konuşmasında , yaşadığı hayatı tasarruf bile edemeyeceğini , sarayda hiçbir kadının kendisi ile konuşmadığını , kayınvalidesinin baskı yaptığını söylemişti. Bu sıkıntılı yıllardan sonra 1958 yılında ayrıldılar. Prenses Süreyya’ya , Şah’ın Kız kardeşleri hangi hakları var ise o haklar verilerek boşanırlar.
Boşanmasıyla beraber Süreyya İsviçre’ye sürgün edildi ama bu yalnızca çok sevdiği ülkesini değil, aynı zamanda aşık olduğu adamı da terk etmesi anlamına geliyordu. 26 yaşında, yeni bir ülkede tek başına yeni bir hayata başlamak zorunda kaldı. Ancak Şah onu destekledi ve rahat bir yaşam sürmesini sağladı. Çünkü Süreyya , Şah’ın hayatında gerçekten aşık olduğu tek kadındı.
İran Kraliçesi ünvanı biten Süreyya, bir film yıldızı olarak garip bir ikinci yaşama kavuştu. Hollywood onu her zaman büyülemişti ve efsanevi güzelliğiyle The Three Faces gibi klasiklerde rol aldı. Ama Hollywood şöhreti de ona dramatik bir son getirecekti. The Three Faces'ı çekerken, Süreyya pek çok sıradan ünlünün izinden gitti ve yönetmenlerinden biri olan İtalyan dinamo Franco Indovina ile ilişkiye yaşamaya başladı. Sadece büyük bir sorun vardı. Indovina "hayatının ikinci aşkı" olmasına rağmen, aynı zamanda evliydi.
Süreyya neredeyse bir ömür acı çekmişti, ancak kaderin sürprizleri henüz bitmemişti. O yıl, yasadığı sevgilisi Indovina bir uçak kazasında öldü ve Süreyya ikinci kez hayatının aşkını kaybetti. Ciddi şekilde depresyona girdi ve hayatının geri kalanını sessizce yaşamak niyetiyle Paris’e gitti. İran'ın eski kraliçesi 25 Ekim 2001 tarihinde Paris'te çatı katındaki dairesinde 69 yaşındayken ölü bulundu.
Şah Muhammet Rıza Pehlevi. Bir kez daha evlendi . Bir erkek çocuğu oldu. 1979’da İran Devrimi sonrası Tahtı bırakmak zorunda kaldı. Bir süre Mısır, Fas, Bahamalar ve Meksika'da kalan şah, yakalandığı hastalık için 22 Ekim 1979'da ABD'ye gitti. İki hafta sonra İran'da hükûmetten destek alan militan gruplar ABD Büyükelçiliği'ni basarak 52 Amerikalıyı rehin aldılar ve rehinelere karşılık Muhammed Rıza Pehlevi'nin İran'a iade edilmesini istediler. Bu isteğin kabul edilmemesine karşın, ABD'den ayrılarak Panama'ya giden Şah, Enver Sedat'ın çağrısı üzerine Kahire'ye geçti ve 1980’de orada öldü.
Muhammet Rıza Pehlevi’nin annesi İran Kraliçesi Tâcülmülûk , Azerbaycan Kürtlerindendi 10 Mart 1980’de vefat etti.
Şah Muhammet Rıza’nın’nın 3. eşi Farah Pehlevi eşine 4 çocuk verdi. Bunların ikisi erkek çocuğu idi. 1979'da İran İslam Devrimi'nin ardından kocası ve çocuklarıyla beraber sürgüne gitti. 1980'de, kocası Muhammed Rıza Pehlevi'nin ölümünden sonra ABD'ye yerleşti. Bugün 84 yaşındadır.
Uğruna aşkların bitirildiği taht umudu , Şah Muhammet Rıza Pehlevinin büyük oğlu Rıza Pehlevi babası ile birlikte sürgüne gitti. Asla tahta geçemedi. 2014 yılında İran’da Radio ve Televizyon ağı sahibi oldu. Bugün 64 yaşındadır.
Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin en küçük oğlu Ali Rıza Pehlevi, Boston'daki evinde ölü bulundu. Yapılan açıklamada 4 Ocak 2011 akşamı Ali Rıza Pehlevi’nin silahla başına ateş ederek intahar ettiği duyuruldu.
Şah Muhammet Rıza’nın 3. eşinden olan kızı Leyla Pehlevi 2001'de 31 yaşındayken Londra'da ilaç ile kokain aldıktan sonra kiraladığı büyük bir otel odasında ölü bulunmuştu. Ne gariptirki Leyla Pehlevi Paris’te Prenses Süreya’nın birkaç km ilerisinde devnedildi.
Hayati Yılmaz ile
Zonguldak Tarih
SÜreyya Belgeseli Video Görseli
MİNİ ZONGULDAK BELGESELİ
Zümrüt Gözlü Prenses Zonguldak'ta
Ankara, Karabük, Çatalağzı, Zonguldak ziyaretleri ile Prenses Süreya'nın Hüzünlü Hikayesi.
https://www.youtube.com/watch?v=cmWrivZjpoA&lc=UgycOuI79SAR8uTJx6h4AaABAg