1 dakika okundu
03 Aug
DEMİR ÇAĞI ZONGULDAK



M.Ö 1800 - 1200 yılları arasında insanlık tarihinde Demir Çağı yaşanmıştı. Tunç ve bronz kullanımı kısıtlı olmasından dolayı çok masraflı bir maliyet getirdiğinden Demir Madeni kullanılarak yapılan işler çok daha ucuza mal edildiğinden, insanlık Demir Çağına geçmişti. Demir Çağı ile birlikte bugün bile kullandığımız bazı aletler devreye girdi.
İnsanların Batı Karadeniz Bölgesi`ne daha ilk çağlardan yerleştiği bilinir.

ilk yerleşenlerin en azından Frigyalılar olduğu tespit edilse de  çok daha öncesinde, burada yerleşimin olduğu sanılmaktadır. Bu yüzden M.Ö yaşamış ve yazıları günümüze kadar ulaşmış Strabon gibi yazarlar Ereğli ile Bartın arası yaşayan halkların soylarının bu bölgede Erken Demir Çağı`na kadar gittiğini söylerler. Strabon`dan daha önce yaşamış olan SKYLAX`da bundan bahseder.
Bu halklar Trakya kökenli Kaukonlar ve Bebrykler olduğunu belirtiyorlar. Kaukonlar ilk çağlarda bu bölgede varlığı en çok bilinen halktır. Fakat Bebrykler pek bilinmez. Bebrykler hakkında çok az bilgi vardır ve bu bilgi Strabon gibi M.Ö yaşamış gezginlerin günümüze kadar ulaşmış kitaplarında bir kaç cümleyle bahsedilir.
Yine Kaukonlar gibi Bebrykler`in de Trak kökenli olduğunu vurgularlar. Aslında Trakların 24 kolu bulunuyor ve bu kolların bir kaç tanesi Batı Karadeniz`e gelmiştir. Bunların Demir Çağı`nda Batı Karadeniz`i seçmesinin nedeni ise yine madendir. Çünkü demir madeni ancak odun kömürü ile işlenebilen materyal olduğundan ,insanlar bu atölyelerini Batı Karadeniz`in orman kenarlarına kurmaları çok normaldi. Demir Çağı`nda Anadolu`da bir çok yerde demir yatakları olduğu biliniyor fakat Zonguldak ve çevresinde kısıtlı olması burada demir sektörünün devreye girmediği anlamına gelmiyor. Zira bugün nasıl demir çelik fabrikaları taşkömürünün bulunduğu yerlere kurulmuş ise o dönemde de orman kenarlarına kurulmaları kaçınılmaz sebeplerdendir.
Ayrıca ilk çağlardan beri ormanların sandal ve gemi yapımına müsait olan ağaçlardan oluşması, demirin de bu sandallarda ve gemilerde kullanılması, dolayısı ile demir işçiliğin de en uygun yerin yine Karadeniz Bölgesi olması zorunlu bir ihtiyaçtı.
Fakat ,Batı Karadeniz bölgesi tarih acısından çok az incelenmiş el değmemiş konulara sahip bir bölgedir. Bugün bildiğimiz taşkömürü o dönem kullanılıyor muydu ? Yoksa zengin taşkömürü yatakları olduğundan habersiz insanlar bu yatakların üstünde odun kömürü mü üretiyordu ?

Bugün mangallarda kullandığımız odun kömürü yapımı çok eskilere dayanıyor. Toprağa gömülerek sinsi şekilde yakılan kuru ağaçlardan elde edilen odun kömürü, demir için en uygun yakıt olmuştur.

Bebrykler Zonguldak`ın hangi bölgesinde yaşadığı bahsedilmese de Kaukonların (Caucones) nerede yaşadığını biliyoruz. Başlarda Ereğli Armutçuk arasında yaşayan halk bir şekilde daha sonra Filyos-Bartın arasında yaşamaya başlamış.
İşin ilginç tarafı , O yıllarda Kaukonların yasadığı bölge olan bugün Zonguldak-Kokaksu`da, yaklaşık 8 milyon ton Boksit rezerv bulunuyor.
Boksit`de alüminyum-demir oksit ve hidroksitlerden oluşuyor.

Ayrıca erken dönemde bu bölgede yaşayan Tyhni ve Bithyni`ler de Trak kökenliydi. Theopompos`a göre ise bölgenin bilinen en meşhur adı olan Mariandyni isminin, Trak komutan Mariandynos`tan geldiğini ve Bebrykler ile yaptığı savaştan sonra bölgeye bu isimi verdiği söyleniyor.
Yine Trak kökenli Miletoslar bölgeye yerleşen halklardandır. M.Ö 7, YY`da Frigler gelmiş, daha sonra Kimberliler ,Friglerin sonunu getirmiştir.(CONAN adında bir çizgi roman kahramanı vardı. Kimberliler onlar.)
Bu bölgede yaşayan değişik kökenlerde farklı zamanlarda yaşasalar da , aynı ortak kaderi paylaştığını düşünüyorum. Bu da Madenciliktir.

Erken dönem Zonguldak topraklarında yaşayan en eski halklar bu şekilde.

Bu bölgeye ilk yerleşenlerden Traglar, Trakya`dan gelen halktır. Karpatlar`dan güneye indikleri söylenir. Bu göç Demir Çağı`nın başlangıcı olarak kabul edilir. Demir Çağı`nda demirden bağımsız bir neden ile göç etmeleri düşünülemez.
Trakların bölgedeki varlıklar Helenlilerden daha önce olmasına rağmen Yunan efsanelerinde geçen Antik Yunan kültüründe ki kahramanlar yörede anlatıla gelmiştir.

Resmi kaynaklara göre en erken Frigyalılardan bahsedilir. Ben bu yazımda Friglerden daha önce yaşayan halkların neden Batı Karadeniz`e göç ettikleri konusunu ele aldım.
Bu konuda çok kısıtlı da olsa bazı bulgular mevcut. Lakin bu konu yapılacak olan arkeolojik kazılarla desteklenmesi halinde daha ilginç bilgilerin elde edileceğine inanıyorum.


Hayati Yılmaz



Yorumlar
* Bu e-posta internet sitesinde yayınlanmayacaktır.
BU SİTE İLE KURULMUŞTUR